Ucuz zencefilli hayallerimi topladığım sandığı açma vakti
geldi sanırım,
biliyorum ağlıyorsun yeniden.
Ama dokunmana ihtiyacım yok
geçmişime..
Senin yüzünden uçları bile
kırıldı düşüncelerimin..
Aslında hiç olmamış, hiç
yaşanmamış bir şeyin bitmesi insana nasıl bu denli koyar ki ?
Hayatıma giren tüm kadınlar birer
birer ne olduklarını unuttu senden sonra..
Zarlarım yeniden elimde, hadi çık
kumar masasına ve dansına başla..
Tek becerebildiğin buydu senin,
Bilirsin işte;
Herkes uyuyor ya da sevişiyorken
tüm kadınlığını bana biriktirdin..
I-
Akıttığın saf küfürler, beni
sadece tahrik ediyor.!
Ah Troya..
Gözüm, gönlüm dağarcıklarım bile
sadece seni kusuyor artık..
Saçmalıklar düşüreceğim aklına,
türlü türlü bulanıklıklar..
Belki çamaşır suyu ile boğacaksın
tüm bulanık argolarımı..
II-
Hatırlıyorum;
adalarda el ele seviştiklerimizi,
sen ben onlar..
Sana değil, kıvırcık saçlarına
yazıldım ben Troya..
Artık aramızda kilometreler var Troya,
ben hâlâ ayaklarına kapanmaktan başka bir küfür bilmiyorum..
Senin ise hâla gecelerin yalnız
kalmıyor,
Fark ettim benden daha renkli
geceleri hak ediyorsun..
Benden beklediğin neydi ki?
Bu denli bir adamı
değiştirebildin, biliyorum şaraplar bahaneydi..
III-
Hislerimi bu denli sıfıra
indirgediğim gecelerde,
gölgemin izini süren her orospu
gibi,
dik memeli hayvani duyguların
kölesi olmaya adaysın..
Biraz ürkütücü değil mi?
Hadi giy siyah pabuçlarını..
Gidiyoruz..
IV-
Sabaha karşı dökülüyorum
ayaklarına,
siliniyordu yada unutuluyordu
bedenim..
Karla kaplı şehirde, kaçtığım
köşe bucaklar seni bana getiriyordu..
Yollarda düşerken üzerime sinen
sen kokusu..
Gecikendir, geç kalmış olandır
günahlarımız.
Çıldırıyoruz bu tımarhanede sen,
ben..
Unutmam gerekiyor bu melodiyi,
lanet olsun kurtarın beni batıyorum!!
Mert Caner.
0 Yorumlar
Yorumlarınızı bekliyorum!